Göç İdaresi Başkanlığı ve Polis Akademisi Başkanlığı ile Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde ve Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü’nün desteğiyle “Göçmenlerin Geri Dönüşünde Zorluklar ve Yeni Başlangıçlar” temasıyla düzenlenen III. Uluslararası Göç Konferansı, 01-02 Kasım 2024 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirildi.
Göç İdaresi Başkanlığı Şehit Kadir Kırbaç Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa; İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Göç İdaresi Başkanı Atilla Toros, Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ahmet İçduygu, BM Uluslararası Göç Örgütü Misyon Şefi Yardımcısı Claudia Natali’nin yanı sıra Göç İdaresi Başkanlığı ve Polis Akademisi yöneticileri, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Sahil Güvenlik Akademisi, Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu Başkanlığı temsilcileri ile Türkiye ve yurt dışındaki üniversitelerden akademisyenler katıldı.
Ulusal ve Uluslararası Standartlara Uygun Bir Göç Yönetimi Uygulanmaktadır
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, farklı statülerde yabancılara ev sahipliği yapan Türkiye’nin, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile ulusal ve uluslararası standartlara uygun bir göç yönetimi uyguladığını belirtti.
Göç ile ilgili alınan politika kararlarının kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum ve uluslararası kuruluşlar ile koordineli bir şekilde hayata geçildiğini söyleyen Bakan Yardımcısı Aktaş, “Göç yönetiminden sorumlu kurum olarak Göç İdaresi Başkanlığımız faaliyetlerine başladığı 2014 yılından bu yana uluslararası koruma, geçici koruma, insan ticareti mağdurlarının korunması, düzensiz göçle mücadele, geri gönderme mekanizmalarının inşaası, yabancıların sosyal uyumu, destekli gönüllü geri dönüş gibi pek çok konuda önemli çalışmaları yürütmektedir.” dedi.
Göç İdaresi Başkanlığının, insan hakları temelinde, özgürlük ve güvenlik arasındaki hassas dengenin korunduğu etkin ve yönetilebilir bir göç sistemi anlayışı ile çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Türkiye’nin milli menfaatleri ve medeniyet değerleri doğrultusunda; insan hak ve onuruna yaraşır bir şekilde gönüllü ve güvenli geri dönüşleri gerçekleştirme konusundaki kararlılığını sürdürdüğünü dile getirdi.
Tüm Faaliyetlerimizi Hukuk, İnsan Hakları ve Medeniyet Değerlerimize Uygun Olarak Yürütüyoruz
Göç İdaresi Başkanı Atilla Toros da yaptığı konuşmada, “İçişleri Bakanlığımızın çatısı altında, Sayın Bakanımızın talimatları ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde göç yönetiminde önemli bir aşamaya geldik. Tüm dünyada yaşanan büyük göç hareketliliği karşısında Türkiye, hem insani değerlere uygun bir duruş sergilemekte, hem de kamu düzeni ve güvenliğimizden asla taviz vermeyen uygulamaları hayata geçirmektedir. Çok boyutlu bir kavram olan göç olgusunu tüm yönleriyle ele alan Göç İdaresi Başkanlığımız, tüm faaliyetlerini milli menfaatlerimiz temelinde, hukuk, insan hakları ve medeniyet değerlerimize uygun olarak yürütmektedir.” ifadelerini kullandı.
Düzenli Göç Alınanda Son Bir Yılda Çok Önemli Adımlar Attık
Düzenli göç alanında son bir yılda çok önemli adımlar atıldığını vurgulayan Başkan Toros, şunları kaydetti: “Biz yabancıların kanunlarımıza uygun olarak ülkemize gelmesini istiyoruz. Özellikle uluslararası öğrenciler, yatırımcılar, alanında uzman meslek sahipleri, bilim insanları ülkemize gelsin, çalışsın, üretsin, eğitim alsın, yatırım yapsın, hem ülkemizin milli gelirine katkıda bulunsun hem de çalışmalarını tamamladığında bizim kültür elçilerimiz olarak ülkelerine dönsün istiyoruz. Bu nedenle bu kişilerin işlemlerini kolaylaştırmak için adımlar atıyoruz, YÖK ve Noterler Birliği ile imzaladığımız protokoller de bunun örnekleridir. İnsan odaklı ve Türkiye’nin milli menfaatleri doğrultusundaki düzenli göç stratejimizi 3 başlıkla özetliyoruz: Nitelikli insan kaynağı ile sermayenin ülkemize geliş ve kalışını teşvik etmek, Vize ve ikamet izni başvurularında etkin kontrol ve değerlendirme mekanizmasını işletmek, İkamet izinlerinde amacına uygun kalışları sağlamak.”
Düzensiz Göçle Kesintisiz ve Kararlı Mücadele Ediyoruz
Türkiye’nin düzensiz göçle mücadelesine değinen Başkan Toros, “İnsanı önceleyen ancak kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeyen bir göç yönetimi anlayışını, 7-24 kesintisiz, kararlılıkla, cesaretle uygulamaktayız. Kolluk güçlerimizle koordineli olarak düzensiz göç ve göçmen kaçakçılarına karşı kesintisiz ve kararlı bir mücadele veriyoruz. Ülkemiz sınır dışı işlemleri açısından da insan haklarına saygı temelinde etkin bir şekilde yürüttüğü çalışmalarla dikkat çekmektedir.
727 Bin 963 Suriyelinin Gönüllü, Güvenli ve Onurlu Geri Dönüşünü Sağladık
Türkiye’de geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşüne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Başkan Toros, “Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde göçü kaynağında önleyen bir göç yönetimi anlayışını hayata geçirmektedir. Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölgeler oluşturulmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 77. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda dile getirdiği üzere gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşlere ilişkin çalışmalarımız devam etmektedir. Bu kapsamda bugüne kadar 727 bin 963 kişinin ülkesine geri dönüşü sağlanmıştır. Son beş yılın sayılarına baktığımızda gönüllü geri dönüş sayılarının düzenli olarak arttığı görülmektedir. Gönüllü geri dönüş gerçekleştikten sonra da çalışmalarımız devam ediyor. Gönül geri dönüş yapılan yerde de takip edilmesi gereken bir süreç var. O süreçle alakalı da çalışıyoruz.”
Göç Olgusunu Güvenlik Boyutunun Yanı Sıra Sosyal, Kültürel, Ekonomik ve Psikolojik Yönleriyle De Ele Alıyoruz
Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak ise yaptığı konuşmada, “Gönüllü geri dönüş, bir bireyin ya da topluluğun kendi topraklarına yeniden kavuşma çabasıdır. Bu, yalnızca fiziksel bir yer değiştirme değil, aynı zamanda insanların yeniden sosyal ve ekonomik yapıya dahil olma sürecidir. Bu süreç kültürel bağların güçlendirilmesi için dikkatle yönetilmelidir.” dedi.
Prof. Dr. Çolak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Göç hareketlerinin ülkemizde etkili olmaya başladığı ilk günlerden itibaren, çalıştaylar, sempozyumlar, projeler yürüterek sürece hem akademik hem de pratik düzeyde katkı sunma gayreti içerisinde olduk. Bunun yanı sıra her seviyedeki eğitimlerimizle bulundukları toplum ve dünya hakkında farkındalığa sahip, çağın ihtiyaçlarını yanıt verebilen polisler yetiştirmeye önem vermekteyiz. Dolayısıyla tüm kademelerdeki eğitim programlarımız, göç olgusunun güvenlik boyutunun yanı sıra sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik açılardan ele alacak şekilde tasarlanmıştır.”
Geri Dönüş Süreçlerinin 3 Önemli Boyutu Bulunmaktadır
Uluslararası külfet ve sorumluluk paylaşımının önemine dikkat çeken Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ahmet İçduygu, “Göç, aslında bütün ülkelerin ilgilenmesi gereken konulardan birisi. Eğer sorumluluk paylaşımı olursa konunun çözümü daha kolaylaşır diye düşünüyorum” dedi.
Geri dönüş süreçlerinin 3 önemli boyutu bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. İçduygu, bunları şöyle sıraladı: “Birincisi gönüllülük, ikincisi güvenlik, üçüncüsü gidişin aslında sağlıklı bir kalıcılığa dönmesi meselesi. İlk iki boyut önemli ama üçüncü boyutun daha önemli olduğunu düşünüyorum çünkü geri dönüş sadece fiziksel bir gidiş değildir.”
Geleceğe Yönelik Projeksiyonların Belirlenmesi Açısından Göç Araştırmalarının Önemi Büyüktür
Göç İdaresi Başkanlığı Göç Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mustafa Karataş, Göç Araştırmaları Merkezi olarak yürütülen çalışmalarla Göç İdaresi Başkanlığına etkin ve verimli göç politikalarının geliştirilmesi yönünde katkı verdiklerini dile getirdi. Göç Araştırmaları Merkezi’nin gönüllü geri dönüş alanında da birçok araştırmayı yürüttüğünü belirten Doç. Dr. Karataş, “Çağımızın önemli bir sosyal olgusu olarak göç, toplumsal dinamiklerin değişimi, politika üretimi, ekonomi, insan hakları, küreselleşme ve birçok boyutta etkisini hissettirmektedir. Bu doğrultuda göç ve göçe etki eden unsurların araştırılması ve geleceğe yönelik projeksiyonlarının belirlenmesi açısından göç araştırmalarının önemi büyüktür.” diye konuştu.
Geri Dönüşlerin Farklı Boyutlarıyla Ele Alındığı 6 Oturum Düzenlendi
İki gün süren konferans boyunca “Geri Dönüş Politikaları”, “Hukuki Boyutuyla Geri Dönüş”, “Toplumsal Boyutuyla Geri Dönüş”, “Sağlık ve Sosyal Hizmet Boyutuyla Geri Dönüş”, “Geri Dönüşlerde Yurt Dışı Örnekleri”, “Türkiye’deki Göçmenler ve Geri Dönüş” başlıklı altı oturum gerçekleştirildi. Göçmenlerin geri dönüşlerinin farklı boyutlarıyla ele alındığı oturumlarda, katılımcılar sunumlarını gerçekleştirdi. Konferans, genel değerlendirme ve kapanış konuşmalarının ardından sona erdi.